اَلْفَعْلُ [el-faʹl] (fâ’nın fethiyle) Masdardır, işlemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَعَلَ الرَّجُلُ فَعْلًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا عَمِلَ
اَلْفِعْلُ [el-fiʹl] (fâ’nın kesriyle) Hareket-i insândan ʹibârettir, ʹalâ-kavlin âhere mü΄essir ve müteʹaddî olan her ʹamelden kinâyedir, Türkîde iş ve Fârisîde kâr denir. Pes evvele göre eʹamm olur ki gerek âhere müteʹaddî yaʹnî bir nesneyi ihdâs zımnında olsun gerek olmasın ve عَمَلٌ [ʹamel] mâddesinde farkları beyân olunmuştu.
اَلْفَعْلُ [el-faʹl] (fâ’nın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Masdardır, فَعَلَ يَفْعُلُ den işlemek maʹnâsına. Ve kara΄e baʹzuhum: “وَأَوْحَيْنَا إِلَيْهِ فَعْلَ الْخَيْرَاتِ”
اَلْفِعْلُ [el-fiʹl] (fâ’nın kesriyle) İsmdir, iş maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı