el-itb ~ الْإِتْبُ

Kamus-ı Muhit - الإتب maddesi

الإِتْبُ [el-itb] (hemzenin kesri ve tâ-yı fevkiyyenin sükûnuyla) ve

الْمِئْتَبَةُ [el-mi΄tebet] (مِكْنَسَةٌ [mikneset] vezninde) Yakasız ve yensiz olan gömleğe denir ki ʹArab nisvânı giyerler. Bez ve bürüncek makûlesi çarı, vasatından yırtıp baʹzı mertebe ʹamel ile boyunlarına geçirip gömlek tarzında giyerler. Ona بَقِيرَةٌ [baḵîret] dahi derler, meşkûk olduğu için. Mü΄ellifin وَالْبَقِيرَةُ kavli ʹatf-ı tefsîrîdir. Ve

إِتْبٌ [itb] Nisvânın üstlük taʹbîr ettikleri libâsa denir, ferâce gibi. Ve mutlakan hemân baldırın ve bacağın nısfına bâlig kısa libâsa denir, zıbın gibi; ʹalâ-kavlin paçasız dona denir, butluk taʹbîr olunur. Yâhûd yenleri olmayan gömleğe denir. Cemʹi آتَابٌ [âtâb] gelir hemzenin meddiyle ve إِتَابٌ [itâb] gelir hemzenin kesriyle ve أُتُوبٌ [utûb] gelir hemzenin zammıyla. Ve

إِتْبٌ [itb] (hemzenin kesriyle) Arpanın kabuğuna denir, قِشْرُ الشَّعِيرِ [ḵişru’ş-şaʹîr] maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - الإتب maddesi

الْإِتْبُ [el-itb] (kesr-i hemze ile ve sükûn-ı tâ΄ ile) Bir bezdir ki ki ortasın yararlar; nisâ tâ΄ifesi onu sütre edinip boynuna bırakır, yensiz ve yakasız olur. Ve buna lisân-ı ʹArabda بَقِيرٌ [beḵîr] dahi derler bâ-i muvahhade ile ve ḵâf’la; cemʹi اَلْأُتُوبُ [el-utûb] gelir. Ve

اَلتَّأْتِيبُ [et-te΄tîb] ve

اَلْإِئْتِتَابُ [el-i΄titâb] (ʹalâ-vezni اَلتَّفْرِيق [et-tefrîḵ] ve اَلْإِفْتِرَاق [el-iftirâḵ]) إِتْبٌ [itb] dedikleri libâsı giydirmek ve giymek; yukâlu: أَتَّبْتُهَا تَأْتِيبًا فَأْتَتَبَتْ أَيْ أَلْبَسْتُهَا اَلْإِتْبَ فَلَبِسَتْهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı