اَلْأُبُولُ [el-ubûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Hayvân çayır yemekle sudan iktifâ eylemek maʹnâsınadır ki zikr olundu. Ve develer bir yerde ârâm ve ikâmet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَلَتِ الْإِبِلُ أُبُولًا إِذَا أَقَامَتْ بِالْمَكَانِ Ve develer çoğalmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَلَتِ الْإِبِلُ إِذَا كَثُرَتْ Ve otlar develer otlayacak derecede uzamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَلَ الْعُشْبُ إِذَا طَالَ فَاسْتَمْكَنَ مِنْهُ الْإِبِلُ
اَلْأُبُولُ [el-ubûl] (zammeteynle) Deve ve gayrı hayvân rutb ile sudan iktifâ etmektir; yukâlu: أَبَلَتِ الْإِبِلُ وَالْوَحْشُ تَأْبُلُ أُبُولًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي أَيِ اجْتَزَأَتْ بِالرُّطْبِ عَنِ الْمَاءِ Ve
أُبُولٌ [ubûl] Er, ʹavretin cimâʹından ibâ etmeğe dahi derler; yukâlu: أَبَلَ الرَّجُلُ عَنِ امْرَأَتِهِ إِذَا امْتَنَعَ مِنْ غِشْيَانِهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı