اَلْإِتِّسَاعُ [el-ittisâʹ] (إِتِّفَاقٌ [ittifâḵ] vezninde) ve
اَلْإِسْتِيسَاعُ [el-istîsâʹ] Bunlar da bolalmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِتَّسَعَ الْمَكَانُ وَاسْتَوْسَعَ إِذَا صَارَ وَاسِعًا
اَلْإِتْسَاعُ [el-itsâʹ] (hemzenin kesriyle) Dokuz olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَتْسَعَ الْقَوْمُ إِذَا صَارُوا تِسْعَةً Ve kavmin develeri dokuzuncu gün suya gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَتْسَعَ الْقَوْمُ إِذَا وَرَدَتْ إِبِلُهُمْ تِسْعًا
اَلْإِتِّسَاعُ [el-ittisâʹ] (hemzenin kesri ve tâ’nın kesri ve teşdîdiyle) Vüsʹat bulmak.
اَلْإِتْسَاعُ [el-itsâʹ] (hemzenin kesriyle) Deveyi dokuzuncu günde suya iletmek. Ve
إِتْسَاعٌ [itsâʹ] Dokuz ʹaded tamâm olmağa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı