اَلْإِيقَانُ [el-îḵân] (hemzenin kesriyle) ve
اَلتَّيَقُّنُ [et-teyaḵḵun] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve
اَلْإِسْتِيقَانُ [el-istîḵân] Bunlar da bir nesneyi tahkîk vechiyle bî-şübhe bilmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَيْقَنَهُ وَأَيْقَنَ بِهِ وَتَيَقَّنَهُ وَاسْتَيْقَنَهُ وَاسْتَيْقَنَ بِهِ إِذَا عَلِمَهُ وَتَحَقَّقَهُ
اَلْإِسْتِيقَانُ [el-istîḵân] (hemzenin kesri ve tâ’nın kesri ve meddiyle) Bi-maʹnâhu kezâlik.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı