اَلْإِقْتِصَاصُ [el-iḵtiṡâṡ] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bir kimsenin izine düşmek ve izini sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِقْتَصَّ أَثَرَهُ إِذَا قَصَّهُ Ve bir adamdan bir kimseyi kısâs eylemeği taleb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِقْتَصَّ فُلاَنًا إِذَا سَأَلَهُ أَنْ يُقِصَّهُ Bunda iftiʹâl, istifʹâl maʹnâsınadır. Ve bir kimseden kısâs almak maʹnâsınadır ki kısâsını ödeşmekten ʹibârettir; yukâlu: إِقْتَصَّ مِنْهُ إِذَا أَخَذَ مِنْهُ الْقِصَاصَ Ve bir haber ve kelâmı vukûʹu üzere künh ve hakîkatiyle râst ve dürüst nakl ve rivâyet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِقْتَصَّ الْحَدِيثَ إِذَا رَوَاهُ عَلَى وَجْهِهِ
اَلْإِقْتِصَاصُ [el-iḵtiṡâṡ] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: إِقْتَصَّ أَثَرَهُ Ve
إِقْتِصَاصٌ [iḵtiṡâṡ] Hadîs nakl etmeğe dahi derler; tekûlu: إِقْتَصَصْتُ الْحَدِيثَ إِذَا رَوَيْتَهُ عَلَى وَجْهِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı