اَلْإِقْتِمَامُ [el-iḵtimâm] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bu dahi sofrada olan taʹâmın mecmûʹunu süpürüp yemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِقْتَمَّ مَا عَلَى الْخِوَانِ إِذَا أَكَلَهُ Ve bir işe dürüşüp çalışmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِقْتَمَّ الشَّيْءَ إِذَا عَالَجَهُ Ve şaşıp sapmayarak bir nesneye doğruca söykenip dayanmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِقْتَمَّ الشَّيْءَ إِذَا اعْتَمَدَهُ فَلَمْ يُخْطِئْهُ Ve yük dengi henüz yere inip karârlaşmaksızın silkmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِقْتَمَّ الْعِدْلَ إِذَا انْتَسَفَهُ قَبْلَ أَنْ يَسْتَقِرَّ فِي الْأَرْضِ
اَلْإِقْتِمَامُ [el-iḵtimâm] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Zikr olunan levnde olmak; yukâlu: إِقْتَمَّ إِقْتِمَامًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı