اَلْإِقْتِصَادُ [el-iḵtiṡâd] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) قَصْدٌ [ḵaṡd] gibi iʹtidâl üzere hareket eylemek maʹnâsınadır. Muʹtedil olan kimse elbette reh-i râstı kasd eder; yukâlu: اِقْتَصَدَ فِي الْأَمْرِ ضِدُّ أَفْرَطَ ʹAdem-i tefrît buna lâzım gelir. Ve
إِقْتِصَادٌ [iḵtiṡâd] Şâʹir kasâ΄id manzûmesinde ebyâtı birbirine vasl ile itâle eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِقْتَصَدَ الشَّاعِرُ إِذَا وَاصَلَ عَمَلَ الْقَصَائِدِ
اَلْإِقْتِصَادُ [el-iḵtiṡâd] إِسْرَافٌ [isrâf] ve تَغْتِيرٌ [taġtîr] beyninde iʹtidâl üzerine olmak; yukâlu: فُلَانٌ مُقْتَصِدٌ فِي النَّفَقَةِ أَيْ مُعْتَدِلٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı