اَلْإِلْطَاطُ [el-ilṯâṯ] (hemzenin kesriyle) Bu dahi bir nesnenin üzerini setr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَطَّ عَلَيْهِ إِذَا سَتَرَهُ Ve inkâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَطَّ حَقَّهُ إِذَا جَحَدَهُ Ve kabri yere yapışık yastım eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَطَّ قَبْرَهُ إِذَا لَزِقَهُ بِالْأَرْضِ Ve borçlu hak ve matlûbundan memnûʹ olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَطَّ الْغَرِيمُ إِذَا مُنِعَ مِنَ الْحَقِّ
اَلْإِلْطَاطُ [el-ilṯâṯ] (hemzenin kesriyle) İnkâr-ı hakka muʹâvenet etmek; yukâlu: أَلَطَّهُ إِذَا أَعَانَهُ وَحَمَلَهُ عَلَى أَنْ يَلُطَّ حَقَّهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı