اَلْإِلْطَافُ [el-ilṯâf] (hemzenin kesriyle) İyilik eylemek, ihsân maʹnâsınadır; yukâlu: أَلْطَفَهُ بِكَذَا إِذَا بَرَّهُ Ve sâhibi buğurun zekerini nâkanın fercine idhâl eylemek maʹnâsınadır; kendisi medhal bulmadıkta ederler; yukâlu: أَلْطَفَ فُلاَنٌ بَعِيرَهُ إِذَا أَدْخَلَ قَضِيبَهُ فِي حَيَاءِ النَّاقَةِ Ve bir nesneyi yanına yanaştırıp kıstırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَلْطَفَ الشَّيْءَ بِجَنْبِهِ إِذَا أَلْصَقَهُ
اَلْإِلْطَافُ [el-ilṯâf] (hemzenin kesriyle) İhsân maʹnâsınadır; yukâlu:أَلْطَفَهُ بِكَذَا إِذَا بَرَّهُ بِهِ Ve
إِلْطَافٌ [ilṯâf] Erkek devenin zekerin dişi devenin fercine idhâl etmeğe dahi derler, kaçan tarîkin bulmasa; yukâlu: أَلْطَفَ الرَّجُلُ الْبَعِيرَ إِذَا أَدْخَلَ قَضِيبَهُ فِي الْحَيَاءِ وَذَلِكَ إِذَا لَمْ يَهْتَدِ مَوْضِعَ الضِّرَابِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı