اَلْإِمْلَالُ [el-imlâl] (hemzenin kesriyle) Bir adamı yorup usandırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَمَلَّنِي وَأَمَلَّ عَلَيَّ أَيْ أَبْرَمَنِي Ve bir adamın sefer ve gurbeti medîd olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَمَلَّ عَلَيْهِ السَّفَرُ إِذَا طَالَ Ve imlâ΄ tarîkiyle yaʹnî birisi söyleyip kendisi yazmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَمَلَّهُ أَيْ قَالَ لَهُ فَكَتَبَ عَنْهُ
اَلْإِمْلَالُ [el-imlâl] (hemzenin kesriyle) Kasâvet vermek; yukâlu: أَمَلَّهُ وَأَمَلَّ عَلَيْهِ إِذَا أَسْأَمَهُ ve yukâlu: أَدَلَّ فَأَمَلَّYaʹnî “Nâzlanmakla kasâvet verdi.” Ve
إِمْلَالٌ [imlâl] Kitâbet etmek maʹnâsına da gelir, إِمْلَاءٌ [imlâ΄] gibi; yukâlu: أَمْلَلْتُ عَلَيْهِ الْكِتَابَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı