اَلْبَدَّةُ [el-beddet] (bâ’nın fethiyle) ve
اَلْبِدَّةُ [el-biddet] (bâ’nın kesriyle) بَدَدٌ [beded] gibi tâb u tâkat maʹnâsınadır; yukâlu: مَا لَهُ بِهِ بَدَدٌ وَبَدَّةٌ وَبِدَّةٌ أَيْ طَاقَةٌ
اَلْبُدَادُ [el-budâd] (bâ’nın zammıyla) ve
اَلْبُدَّةُ [el-buddet] (kezâlik bâ’nın zammıyla) Bunlar da hisse ve nasîb maʹnâsınadır. Cevherî bâ’nın kesriyle takyîd eylemekle tahti΄e olunmuştur. Ve
بُدَّةٌ [buddet] Gâyet ve encâm maʹnâsınadır.
اَلْبِدَّةُ [el-biddet] (bâ’nın kesri ve dâl’ın teşdîdiyle) ve
اَلْبَدَّةُ [el-beddet] (bâ’nın fethi ve dâl’ın teşdîdiyle) Kezâlik tâkat maʹnâsına; yukâlu: مَا لَكَ بِهِ بَدَدٌ وَبِدَّةٌ وَبَدَّةٌ أَيْ طَاقَةٌ
اَلْبِدَّةُ [el-biddet] (bâ’nın kesri ve dâl’ın fethi ve teşdîdiyle) Kût maʹnâsına. Ve nasîb maʹnâsına da gelir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı