اَلْبَصْبَصَةُ [el-baṡbeṡat] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Yerin nebâtı henüz zuhûr eder olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَصْبَصَتِ الْأَرْضُ إِذَا ظَهَرَ مِنْهَا أَوَّلُ مَا يَظْهَرُ Ve suya giden deve sürʹatle yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: بَصْبَصَتِ الْإِبِلُ قَرَبَهَا إِذَا سَارَتْ فَأَسْرَعَتْ Ve köpek beri öte kuyruğunu salıp yaltaklanmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَصْبَصَ الْكَلْبُ إِذَا حَرَّكَ ذَنَبَهُ Ve küçük köpek eniği gözlerini açmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَصْبَصَ الْجِرْوُ إِذَا فَتَحَ عَيْنَيْهِ
اَلْبَصْبَصَةُ [el-baṡbeṡat] (ʹalâ-vezni اَلزَّلْزَلَة [ez-zelzelet]) Kelb kuyruğın salmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı