el-beşaʹ ~ اَلْبَشَعُ

Kamus-ı Muhit - البشع maddesi

اَلْبَشَاعَةُ [el-beşâʹat] (فَضَاعَةٌ [faḋâʹat] vezninde) ve

اَلْبَشَعُ [el-beşaʹ] (fethateynle) Taʹâm بَشِعٌ [beşiʹ] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَشِعَ الطَّعَامُ بَشَاعَةً وَبَشَعًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا صَارَ بَشِعًا Ve dere suya dar gelmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: بَشِعَ الْوَادِي إِذَا تَضَايَقَ بِالْمَاءِ Su dereden taşkın olmakla etrâfında karâr بَشِعٌ [beşiʹ] olur. Ve bir kimse bir mâddede tâkâti tâk olup kudretten kalmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: بَشِعَ فُلاَنٌ بِالْأَمْرِ إِذَا ضَاقَ بِهِ ذَرْعًا

اَلْبَشِعُ [el-beşiʹ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Şol taʹâmâ denir ki taʹmı merâretle kabz ve huşûnetten mürekkeb olmakla kerîh ve gülû-gîr ve bed-meze ola, ihlîlec taʹmı gibi; yukâlu: طَعَامٌ بَشِعٌ أَيْ كَرِيهٌ فِيهِ حُفُوفٌ وَمَرَارَةٌ Ve şol kimseye ıtlâk olunur ki aslâ hılâl ve misvâk istiʹmâl eylememekle ağzının râyihası kerîh ve nâ-hoş ola; yukâlu: رَجُلٌ بَشِعٌ أَيِ الْكَرِيهُ رِيحُ فَمِهِ لاَ يَتَخَلَّلُ وَلاَ يَسْتَاكُ Ve dâ΄imâ beşâʹatli taʹâm ekl eden kimseye denir. Ve bed-hûy kimseye ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ بَشِعٌ أَيِ السَّيِّءُ الْخُلُقِ Ve hilkati yakışıksız çirkin kimseye ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ بَشِعٌ أَيْ دَمِيمٌ Ve habîsü’n-nefs kimseye ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ بَشِعٌ أَيْ خَبِيثُ النَّفْسِ Ve türş-rû ve ʹabûs ve münkabız kimseye ıtlâk olunur ki aslâ yüzü ışıyıp gülmez ola; yukâlu: رَجُلٌ بَشِعٌ أَيْ عَابِسٌ بَاسِرٌ

Vankulu Lugatı - البشع maddesi

اَلْبَشِعُ [el-beşiʹ] (bâ’nın fethi ve şîn’in kesriyle) Lezzet kerîh olup boğazı tutmaktır. Ve

بَشِعٌ [beşiʹ] Şol kimseye dahi derler ki zikr olunan lezzetli nesneyi ekl edip beşâʹat tahsîl etmiş ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı