اَلْبَلْدَمُ [el-beldem] (جَعْفَرٌ [caʹfer] vezninde) Göğsün mukaddemine denir ki boğaz semtidir, Türkîde döş taʹbîr olunur, ʹalâ-kavlin boğaz ile boğazın gırtlak yapışık olan yerin mecmûʹuna ve ʹalâ-kavlin at kısmının boğazında kımıldayıp oynayan yerine denir; yukâlu: أَصَابَ بَلْدَمَهُ وَهُوَ مُقَدَّمُ الصَّدْرِ أَوِ الْحُلْقُومُ وَمَا اتَّصَلَ بِهِ مِنَ الْمَرِيءِ أَوْ مَا اضْطَرَبَ مِنْ حُلْقُومِ الْفَرَسِ Ve künd-zihn ve bed-manzar ve sakîlü’l-hey΄e, endâmı muztarib, yakışıksız nâ-tırâş adama denir. Ve kesmez kör kılıca denir; yukâlu: سَيْفٌ بَلْدَمٌ أَيْ كَهَامٌ
اَلْبَلْدَمُ [el-beldem] (ʹalâ-vezni جَعْفَر [caʹfer]) Atın hulkûmunda muhterik olan yerdir; dâl’la ve žâl’la cemîʹan lügattır, Ebû Zeyd rivâyeti üzere. Ve Aṡmaʹî Kitâbu Feres’te eyitti: Ben zikr olunan lafzı Ebî Saʹîd üzere žâl-ı muʹceme ile kırâ΄at ettim.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı