اَلْبَهِيتَةُ [el-behîtet] (bâ’nın fethiyle) Şol bâtıl ve lagv ve beyhûdeye denir ki butlânı insâna mûcib-i hayret ola; yukâlu: أَتَى بِالْبَهِيتَةِ أَيْ بِالْبَاطِلِ الَّذِي يُتَحَيَّرُ مِنْ بُطْلاَنِهِ Ve yalan söze denir, كَذِبٌ [kežib] maʹnâsına ki murâd lâ-ʹan-asl bir kimseye isnâd ve iftirâ olunan müftereyâttan ʹibârettir; hâ΄ nakliyyedir.
اَلْبَهِيتَةُ [el-behîtet] (bâ’nın fethi ve hâ’nın kesriyle) بُهْتَانٌ [buhtân] maʹnâsınadır; yukâlu: يَا لِلْبَهِيتَةِ بِكَسْرِ اللَّامِ لِلْإِسْتِغَاثَةِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı