et-tebl ~ اَلتَّبْلُ

Kamus-ı Muhit - التبل maddesi

اَلتَّبْلُ [et-tebl] (حَبْلٌ [ḩabl] vezninde) Düşmanlığa denir; cemʹi تُبُولٌ [tubûl] ve nâdir olarak تَبَابِيلُ [tebâbîl] gelir; yukâlu: بَيْنَهُمَا تَبْلٌ أَيْ عَدَاوَةٌ Ve hıkd ve kîne maʹnâsınadır; yukâlu: لَهُ فِي قَلْبِهِ تَبْلٌ أَيْ ذَحْلٌ Ve bir kimseyi hasta kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَبَلَهُ الْحُبُّ تَبْلًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا أَسْقَمَهُ Ve bir adamın ʹaklını alıp seme ve bî-hûş eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَبَلَهُ إِذَا ذَهَبَ بِعَقْلِهِ Ve zamân havâdis ve nevâ΄ible bir kimseyi tebâh ve telef eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَبَلَ الدَّهْرُ الْقَوْمَ إِذَا رَمَاهُمْ بِصُرُوفِهِ وَأَفْنَاهُمْ Ve bir mahbûbe ʹışk-ı cemâliyle bir ʹâşık-ı bî-çârenin gönlünü âşüfte ve derd-nâk eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَبَلَتِ الْمَرْأَةُ فُؤَادَ الرَّجُلِ أَيْ أَصَابَتْهُ بِتَبْلٍ وَذَلِكَ الْفُؤَادُ مَتْبُولٌ Ve tencereye تَابِلٌ [tâbil] komak maʹnâsınadır; yukâlu: تَبَلَ الْقِدْرَ إِذَا جَعَلَ فِيهَا التَّابِلَ

Vankulu Lugatı - التبل maddesi

اَلتَّبْلُ [et-tebl] (tâ’nın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) ʹAdâvet; yukâlu: أُصِيبَ بِتَبْلٍ أَيْ عَدَاوَةٍ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı