et-tebḵîṯ ~ اَلتَّبْقِيطُ

Kamus-ı Muhit - التبقيط maddesi

اَلتَّبْقِيطُ [et-tebḵîṯ] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Dağa çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَقَّطَ فِي الْجَبَلِ إِذَا صَعَّدَ Ve tîz tîz yürümek ve tîz tîz söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَقَّطَ فِي الْكَلاَمِ وَالْمَشْيِ إِذَا أَسْرَعَ Ve bir kimseyi söz ile tebkît ve ifhâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَقَّطَ فُلاَنًا بِالْكَلاَمِ إِذَا بَكَّتَهُ Ve dağıtmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَقَّطَ الشَّيْءَ إِذَا فَرَّقَهُ Ve minhu’l-meselu: “بَقِّطِيهِ بِطِبِّكِḢ أَيْ فَرِّقِيهِ بِرِفْقِكِ لاَ يُفْطَنُ لَهُ Yaʹnî “Ey hatun, sen onu hazâkatle tefrîk eyle.” Aslı budur ki bir zen-pâre nihânîce mahbûbesi hânesine turûk edip ʹaşk ve niyâz esnâsında herîfe ishâl ʹârızası zuhûr eylemekle nâçâr olduğu yere hadesleyip ʹavret şâyed bir kimse geldikte bu hâli görürler diye telâşa düşmekle zen-pâre zâtında bir şaşkın kimse olmağın ʹavrete kelâm-ı mezbûru îrâd eyledi. Bir işi hîle ve hazâkatle muhkem eylemeğe me΄mûr olan kimseye îrâd olunur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı