اَلتِّبْيَانُ [et-tibyân] (tâ’nın kesri ve fethiyle) بَيَانٌ [beyân] gibi masdardır. Ve vâzıh ve âşikâre kılmak maʹnâsınadır. Ve bunda tâ’nın kesri şâzdır, zîrâ masâdır tâ’nın fethiyle تَفْعَالٌ [tefʹâl] üzere gelir; yukâlu: بَانَ الشَّيْءُ بَيَانًا وَتَبْيَانًا إِذَا أَوْضَحَهُ
اَلتِّبْيَانُ [et-tibyân] (tâ’nın kesri ve bâ’nın sükûnuyla) Masdardır, âşikâre kılmak maʹnâsına şâzzdır, zîrâ masâdır tâ’nın fethiyle gelir, تَفْعَالٌ [tefʹâl] vezni üzere تَذْكَارٌ [težkâr] ve تَكْرَارٌ [tekrâr] ve تَوْكَافٌ [tevkâf] gibi.Kesrle hemîn iki kelime gelmiştir ki onun biri تِبْيَانٌ [tibyân] ve biri تِلْقَاءٌ [tilḵâ΄]dır. Ve تَوْكَافٌ [tevkâf] yağmurdan ev damlamağa derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı