اَلتَّعَقُّدُ [et-teʹaḵḵud] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bir nesne koyulup kıvâm bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَعَقَّدَ الدِّبْسُ إِذَا غَلُظَ Ve bir nesne yapılmış kapı kemeri tarzında olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَعَقَّدَ قَوْسُ قُزَحَ إِذَا صَارَتْ كَعَقْدٍ مَبْنِيٍّ Ve
تَعَقُّدٌ فِي الْبِئْرِ [teʹaḵḵudun fi’l-bi΄r] İçerisi taşla örülmüş kuyunun aşağısında olan taşları çıkıp yukarısı dibinde su irkilecek yere girmekten ʹibârettir.
اَلتَّعَقُّدُ [et-teʹaḵḵud] (fethateynle ve ḵâf’ın zammı ve teşdîdiyle) Kavî kılmak. Ve
تَعَقُّدٌ [teʹaḵḵud] Bir yere cemʹ olup yığılmağa dahi derler; yukâlu: تَعَقَّدَ الرَّمْلُ وَالْخَيْطُ وَغَيْرُهُمَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı