اَلتَّقَمُّعُ [et-teḵammuʹ] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bir nesne içinden güzîdesini seçip almak maʹnâsınadır; yukâlu: تَقَمَّعَ الشَّيْءَ إِذَا أَخَذَ خِيَارَهُ Ve davar قَمَعٌ [ḵamaʹ] dedikleri zikr olunan sineği defʹ için başını oynatmak maʹnâsınadır ki sineklenmek taʹbîr olunur; yukâlu: تَقَمَّعَ الْحِمَارُ إِذَا حَرَّكَ رَأْسَهُ وَذَبَّ الْقَمَعَ Ve mütehayyir olmak, ʹalâ-kavlin yalnızca oturmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَقَمَّعَ الرَّجُلُ إِذَا تَحَيَّرَ أَوْ جَلَسَ وَحْدَهُ
اَلتَّقَمُّعُ [et-teḵammuʹ] (fethateynle ve mîm’in zammı ve teşdîdiyle) Merkeb başın o cânibe bu cânibe tahrîk etmek; yukâlu: اَلْحِمَارُ يَتَقَمَّعُ أَيْ يُحَوِّلُ رَأْسَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı