اَلتَّنْحِيبُ [et-tenḩîb] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bir işte cidd ü cehd eylemek, ʹalâ-kavlin suya yetişmek için gece sabaha kadar durmayıp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَحَّبَ الْقَوْمُ تَنْحِيبًا إِذَا جَدُّوا فِي عَمَلِهِمْ أَوْ سَارُوا حَتَّى قَرُبُوا مِنَ الْمَاءِ [Ve] قَرُبُوا kelimesi mazmûmü’l-ʹayndır, mâddesinde beyân olundu. Ve
تَنْحِيبٌ [tenḩîb] Seyr ü sefer bir kimseyi be-gâyet bî-tâb u tüvân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَحَّبَ السَّفَرُ فُلاَنًا إِذَا أَجْهَدَهُ
اَلتَّنْحِيبُ [et-tenḩîb] (tâ’nın fethi ve nûn’un sükûnuyla) ʹAmelde cidd etmek; yukâlu: نَحَّبَ الْقَوْمُ تَنْحِيبًا إِذَا جَدُّوا فِي عَمَلِهِمْ Ve şiddet-i قَرَبٌ [ḵareb]dir, yaʹnî bir gece sürʹatle sabâha dek yürümektir, suya ermek için ki قَرَبٌ [ḵareb] buna derler fethateynle.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı