eš-šelem ~ اَلثَّلَمُ

Kamus-ı Muhit - الثلم maddesi

اَلثَّلَمُ [ešamp;-šamp;elem] (fethateynle) Bu dahi bir nesneyi kedmek maʹnâsınadır; yukâlu: ثَلِمَ السَّيْفَ ثَلَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَسَرَ حَرْفَهُ Ve derenin ve çayın kıyısından gedik açılmak maʹnâsınadır; yukâlu: ثَلِمَ الْوَادِي إِذَا انْثَلَمَ حَرْفُهُ Ve

ثَلَمٌ [Šelem] Bir mevziʹ adıdır ki ثَلْمَاءُ [Šelmâ΄] dahi derler.

اَلثَّلْمُ [ešamp;-šamp;elm] (šamp;â’nın fethi ve lâm’ın sukûnuyla) Bir nesneyi rahne-dâr eylemek maʹnâsınadır ki kedmek taʹbîr olunur, kılıç ağzında ve duvarda olduğu gibi; yukâlu: ثَلَمَ الْإِنَاءَ وَالسَّيْفَ وَنَحْوَهُ ثَلْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا كَسَرَ حَرْفَهُ

Vankulu Lugatı - الثلم maddesi

اَلثَّلَمُ [ešamp;-šamp;elem] (fethateynle) Derenin selden yâ gayrı nesneden bir cânibi gedilmek.Ve sâ΄ir nesnenin gedilmesine dahi derler; yukâlu: ثَلِمَ الشَّيْءُ يَثْلَمُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ

اَلثَّلْمُ [ešamp;-šamp;elm] (šamp;â’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Bir nesneyi gedik etmek; yukâlu: ثَلَمْتُهُ أَثْلِمُهُ ثَلْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي ve

ثَلْمٌ [šamp;elm] Gediğe dahi derler; yukâlu: فِي السَّيْفِ ثَلْمٌ وَفِي الْإِنَاءِ ثَلْمٌ إِذَا انْكَسَرَ مِنْ شَفَتِهِ شَيْءٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı