eš-šelel ~ اَلثَّلَلُ

Kamus-ı Muhit - الثلل maddesi

اَلثَّلَلُ [ešamp;-šamp;elel] (fethateynle) Helâk eylemek maʹnâsınadır ki zikr olundu. Ve helâk maʹnâsınadır ki ismdir; yukâlu: أَصَابَهُ ثِلَلٌ أَيْ هَلَاكٌ Ve

ثَلَلُ الْفَمِ [šamp;elelu’l-fem] Ağızda olan dişlerin dökülmesinden ʹibârettir; yukâlu: رَمَاهُ اللهُ بِثَلَلِ الْفَمِ أَيْ أَنْ تَسْقُطَ أَسْنَانُهُ

Vankulu Lugatı - الثلل maddesi

اَلثَّلَلُ [ešamp;-šamp;elel] (fethateynle) Helâk maʹnâsınadır; tekûlu minhu: ثَلَلْتُ الرَّجُلَ أَثُلُّهُ ثَلًّا وَثَلَلًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ أَيْضًا إِذَا أَهْلَكْتَهُ Ve sâhib-i Ṡurâḩ bu makâmda ثَلَلْتُ lâzım ve müteʹaddî gelir demiştir, ammâ Cevherî ve sâhib-i Ḵâmûs ve gayrı müteʹaddî maʹnâsından gayrıya taʹarruz etmemişlerdir. Ve Cevherî’nin ثَلَلٌ [šamp;elel]i helâk ile tefsîri delîl-i katʹî olamaz, zîrâ câ΄iz ki zikr olunan tefsîr maʹnâ-yı ismîyi tefsîr ola yâhûd helâk ihlâk maʹnâsına ola, nitekim mürûr etmiştir.

اَلثِّلَلُ [ešamp;-šamp;ilel] (šamp;â’nın kesri ve lâm’ın fethiyle) Cemʹi, بَدْرَةٌ [bedret] ve بِدَرٌ [bider] gibi. Ve بَدْرَةٌ [bedret] küçük tuluma derler. Ve kaçan koyunla keçi karışıp sürü olsalar o zamânda mecmûʹuna ثَلَّةٌ [šamp;ellet] derler. Ve

ثَلَّةٌ [šamp;ellet] Yüne derler,صُوفٌ [ṡûf] maʹnâsına; yukâlu: كِسَاءٌ جَيِّدُ الثَّلَّةِ Yaʹnî kilimin yünü hûb olsa; ve yukâlu: حَبْلٌ ثَلَّةٌYaʹnî ip yünden olsa. Ve deve tüyünden ve kıldan olan ipe ثَلَّةٌ demezler. Ve ammâ bunların üçü bir yere cemʹ olunsa عِنْدَ فُلَانٍ ثَلَّةٌ كَثِيرَةٌ derler. Ve

ثَلَّةٌ [šamp;ellet] Kuyudan çıkarılan toprağa dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı