اَلْحَافَتَانِ [el-ḩâfetân] حَافَةٌ [ḩâfet]in tesniyesidir ki bir nesnenin kıyısına denir; yukâlu: حَافَتَا الْوَادِي وَغَيْرِهِ أَيْ جَانِبَاهُ Cemʹi حَافَاتٌ [ḩâfât]tır. Ve
حَافَةٌ [ḩâfet] Şiddet-i maʹâş ve ihtiyâca denir; yukâlu: بِهِ حَافَةٌ أَيْ حَاجَةٌ وَشِدَّةٌ مِنَ الْعَيْشِ Ve harman dövmek için birbirine çatıp bağladıkları öküzlerin cümleden taşra kenârda deverân eden öküze denir ki رَاكِسٌ [râkis] dahi denir, هَادِي [hâdî] mukâbilidir. Bunun meydânı vâsiʹ olmakla deverânı sâ΄irden ezyed olur. Ve
حَافَةُ [Ḩâfet] Bir mevziʹ adıdır.
اَلْحَافَتَانِ [el-ḩâfetân] (fâ’nın fethiyle) Cânibân maʹnâsına; yukâlu: حَافَتَا الْوَادِي لِطَرَفَيْهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı