اَلْحَافِرَةُ [el-ḩâfiret] Bir nesnenin ibtidâsı. Ve fi’l-meseli: “اَلنَّقْدُ عِنْدَ الْحَافِرَةِ” قَالَ يَعْقُوبٌ أَيْ أَوَّلَ كَلِمَةٍ ve yukâlu: الْتَقَى الْقَوْمُ فَاقْتَتَلُوا عِنْدَ الْحَافِرَةِ أَيْ عِنْدَ أَوَّلِ مَا الْتَقَوْا Yaʹnî ibtidâ bulundukları hînde. Ve Bârî taʹâlânın ﴿ءَإنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِ﴾ (النازعات 10) kavl-i şerîfinde murâd فِي أَوَّلِ أَمْرِنَا demektir. Ve
حَافِرَةٌ [ḩâfiret] Bir kimsenin geldiği yola dahi derler; yukâlu: رَجَعَ عَلَى حَافِرَتِهِ أَيِ الطَّرِيقِ الَّذِي جَاءَ مِنْهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı