el-ḩurš ~ اَلْحُرْثُ

Kamus-ı Muhit - الحرث maddesi

اَلْحَرْثُ [el-ḩaršamp;] (ḩâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Kesb ü kâr edip mâl cemʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَرَثَ الرَّجُلُ حَرْثًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا كَسَبَ وَجَمَعَ الْمَالَ Ve bir kişi dört hatun almak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: حَرَثَ الرَّجُلُ إِذَا جَمَعَ بَيْنَ أَرْبَعِ زَوْجَاتٍ Ve ifrât ve mübâlaga üzere cimâʹ eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: حَرَثَ امْرَأَتَهُ إِذَا بَالَغَ فِي جِمَاعِهَا Ve

حَرْثٌ [ḩaršamp;] İsm olur, şol şâh-râha ıtlâk olunur ki memerr-i devâbb olmakla tırnaklarıyla dövülüp kûfte olmuş ola. Ve eşek kısmının zekerlerinin dibine ve köküne denir. Ve

حَرْثٌ [ḩaršamp;] Kezâlik masdar olur, çok binmekle ve üstüne çok varmakla dâbbeyi zebûnlatıp mehzûl eylemek maʹnâsına ki mecâzdır; yukâlu: حَرَثَ الْبَعِيرَ إِذَا سَارَ عَلَى ظَهْرِهَا حَتَّى أَهْزَلَهَا Ve tarlaya tohum ekmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَرَثَ الرَّجُلُ إِذَا زَرَعَ Şârih der ki حَرْثٌ [ḩaršamp;] tohum ekmek ve tarla sürmek maʹnâlarına olmakla زَرْعٌ [zerʹ]den eʹammdır. Ve bu, maʹnâ-yı mevzûʹudur. Ve

حَرْثٌ [ḩaršamp;] Âteş ölçermek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: حَرَثَ النَّارَ إِذَا حَرَّكَهَا Ve haber ve zâyiʹ makûlesini teftîş eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: حَرَثَ الْخَبَرَ إِذَا فَتَّشَهُ Ve bir nesneyi anlayıp bilmeğe çabalamak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: حَرَثَ الشَّيْءَ إِذَا تَفَقَّهَ فِيهِ Ve

حَرَاثٌ [ḩarâšamp;] Tehyi΄e eylemek maʹnâsınadır; ke-mâ se-yuzkeru; yukâlu: حَرَثَ الرَّجُلُ إِذَا هَيَّأَ الْحَرَاثَ

Vankulu Lugatı - الحرث maddesi

اَلْحُرْثُ [el-ḩuršamp;] (ḩâ’nın zammı ve râ’nın sükûnuyla) Mâl kesb edip cemʹ etmek. Ve fi’l-hadîsi: “أُحْرُثْ لِدُنْيَاكَ كَأَنَّكَ تَعِيشُ أَبَدًا” Yaʹnî “Dünyâda mü΄ebbed gibi taleb-i mâl edersin.” Ve

حُرْثٌ [ḩuršamp;] Ḵur΄ân öğretmeğe dahi derler; yukâlu: أَحْرَثَ الْقُرْآنَ أَيْ أَدْرَسَهُ Ve binmeden davarı arıklatmağa dahi derler; yukâlu: حَرَثْتُ النَّاقَةَ أَيْ سِرْتُ عَلَيْهَا حَتَّى هُزِلَتْ Ve od ölçermeğe dahi derler; tekûlu: حَرَثْتُ النَّارَ إِذَا حَرَّكْتَهَا

اَلْحَرْثُ [el-ḩaršamp;] (ḩâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Ekin, zerʹ maʹnâsına. Ve ekin ekmek; yukâlu: حَرَثَ يَحْرُثُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı