اَلْحَمْزُ [el-ḩamz] (غَمْزٌ [ġamz] vezninde) Bir nesnenin taʹmı harâfetli olmak yaʹnî lisâna mülâkî oldukta eczâsını birbirinden tefrîk edip ziyâde ısırıcı olmak maʹnâsınadır, hardal taʹmı gibi; yukâlu: شَرَابٌ يَحْمِزُ اللِّسَانَ حَمْزًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَفِيهِ حَمْزٌ وَحَمْزَةٌ أَيْ حَرَافَةٌ Ve bir nesneyi keskin eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: حَمَزَ حَدِيدَتَهُ إِذَا حَدَّدَهَا Ve kabz eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: كَلَّمْتُهُ بِكَلِمَةٍ فَحَمَزْتُ فُؤَادَهُ أَيْ قَبَضْتُهُ Ve hirrîfiyyetli nesne lisânı ısırıp yakmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَمَزَ الشَّرَابُ اللِّسَانَ إِذَا لَذَعَهُ
اَلْحَمْزُ [el-ḩamz] (ḩâ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Bir nesnenin taʹmı keskin olup dili yakmaktır; yukâlu: شَرَابٌ يَحْمِزُ اللِّسَانَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı