اَلْحَلِيقُ [el-ḩalîḵ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) مَحْلُوقٌ [maḩlûḵ] maʹnâsınadır ki tırâş olmuş demektir; ve minhu yukâlu: لِحْيَةٌ حَلِيقٌ أَيْ مَحْلُوقَةٌ وَلاَ يُقَالُ حَلِيقَةٌ Kâʹide-i mukarreredir ki faʹîl bi-maʹnâ mefʹûl olursa tezkîr ve te΄nîsi müsâvî olur. Ve şaʹr kısmına حَلْقٌ [ḩalḵ] vasf-ı mahsûs olmakla ʹArablar hemîşe sıfatını müzekker olarak istiʹmâl eylediler, niteki شَعْرٌ حَلِيقٌ وَشَعْرَةٌ حَلِيقٌ derler, lâkin meselâ tüyü حَلْقٌ [ḩalḵ] olunmuş keçi vasfında عَنْزَةٌ مَحْلُوقَةٌ dediler, حَلِيقَةٌ demediler. Ve burada حَلِيقٌ [ḩalîḵ] mukadder bâb-ı râbiʹden mutasarrıftır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı