اَلْحَمْءُ [el-ḩam΄] (ḩâ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) ve
اَلْحَمَأُ [el-ḩame΄] (fethateynle) Zikr olunan siyâh ve müntin balçık ihtilâtıyla su bulanıp mütegayyir olmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَمِئَ الْمَاءُ حَمْئًا وَحَمَئًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا خَالَطَتْهُ الْحَمْأَةُ فَكَدِرَ Ve darılmak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: حَمِئَ عَلَيْهِ إِذَا غَضِبَ Ve
حَمْءٌ [ham΄] (ḩâ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Kuyudan zikr olunan siyâh balçığı çekip çıkarmakla kuyuyu pâk eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: حَمَأْتُ الْبِئْرَ أَيْ نَزَعْتُ حَمْأَتَهَا
الْحَمْءُ [el-ḩam΄] (ḩâ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla ve fethateynle nâdiren câ΄izdir) ve
اَلْحَمَا [el-ḩamâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) ve
اَلْحَمُو [el-ḩamu] (أَبُو [ebû] yâhûd دَلْوٌ [delv] vezninde) ve
اَلْحَمُ [el-ḩam] (âhiri mahzûf olarak يَدٌ [yed] ve دَمٌ [dem] gibi ki cümlesi beş lügattir) Hatunun zevcinin pederine denir ki zevcenin kayın atası olur, أَبُو زَوْجِ الْمَرْأَةِ [ebû zevci’l-mer΄et] maʹnâsına, ʹalâ-kavlin zevc ve zevceden her birinin ekârib ve tebârından birine denir her kim olursa olsun, eḩ ve ʹamm ve hâlları gibi. Ve bu, esmâ-i meşhûre-i muzâfe-i sittedendir. Cemʹi أَحْمَاءٌ [aḩmâ΄] gelir, أَشْخَاصٌ [eşḣâṡ] vezninde.
اَلْحَمْءُ [el-ḩam΄] (bi’t-teskîn eyzan) Kuyunun balçığın pâk etmek; tekûlu: حَمَأْتُ الْبِئْرَ إِذَا نَزَعْتَ حَمْأَتَهَا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı