ed-daḩv ~ اَلدَّحْوُ

Kamus-ı Muhit - الدحو maddesi

اَلدَّحْوُ [ed-daḩv] (dâl’ın fethi ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) Bir nesneyi döşeyip yaymak maʹnâsınadır; yukâlu: دَحَا اللهُ الْأَرْضَ يَدْحُوهَا وَيَدْحَاهَا دَحْوًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّالِثِ إِذَا بَسَطَهَا Ve cimâʹ eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu. دَحَا الْمَرْأَةَ إِذَا جَامَعَهَا Ve karın büyüyüp aşağıya doğru sarkmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَحَا الْبَطْنُ إِذَا عَظُمَ وَاسْتَرْسَلَ إِلَى أَسْفَلٍ

Vankulu Lugatı - الدحو maddesi

اَلدَّحْوُ [ed-daḩv] (dâl’ın fethi ve ḩâ΄-i mühmelenin sükûnuyla) Bir nesneyi döşemek; tekûlu: دَحَوْتُ الشَّيْءَ دَحْوًا إِذَا بَسَطْتَهُ Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿وَالْأَرْضَ بَعْدَ ذَلِكَ دَحَاهَا﴾ (النازعات، 30) أَيْ بَسَطَهَا Ve atmak maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: دَحَى الْمَطَرُ الْحَصَى عَنْ وَجْهِ الْأَرْضِ Ve tekûlu li’l-lâʹibi bi’l-cevzi: أَبْعِدِ الْمَدَى وَادْحُهُ أَيِ ارْمِهِ Ve مَدَى [medâ] mesâfeye derler; ve yukâlu li’l-feresi: مَرَّ يَدْحُو دَحْوًا إِذَا رَمَى بِيَدَيْهِ رَمْيًا لَا يَرْفَعُ سُنْبُكَهُ عَنِ الْأَرْضِ كَثِيرًا Ve سُنْبُكٌ [sunbuk] at tırnağına derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı