اَلدُّلَمِصُ [ed-dulemiṡ] (عُلَبِطٌ [ʹulebiṯ] vezninde) ve
اَلدُّلاَمِصُ [ed-dulâmiṡ] (عُلاَبِطٌ [ʹulâbiṯ] vezninde) Parıldayıcı nesneye denir; yukâlu: شَيْءٌ دُلَمِصٌ وَدُلاَمِصٌ أَيْ بَرَّاقٌ ve yukâlu: ذَهَبٌ دُلاَمِصٌ أَيْ لَمَّاعٌ Ve
دُلَمِصٌ [dulemiṡ] (عُلَبِطٌ [ʹulebiṯ] vezninde) Tüysüz daz başa denir ki tas götü taʹbîr olunur, sırça gibi parıldar; yukâlu: رَأْسٌ دُلَمِصٌ أَيْ أَصْلَعُ
اَلدُّلَمِصُ [ed-dulemiṡ] (dâl’ın zammı ve lâm’ın fethi ve mîm’in kesriyle) دُلَامِصٌ [dulâmiṡ] maʹnâsınadır, دُلَامِصٌ [dulâmiṡ]ten maksûrdur, mîm zâ΄idedir; اَلدُّمَالِصُ [ed-dumâliṡ] dahi bu maʹnâyadır, maklûbdur. اَلدُّمَلِصُ [ed-dumeliṡ] dahi kezâlik maklûbdur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı