اَلدَّمْدَمَةُ [ed-demdemet] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Bu dahi nâsı istîsâl vechiyle hâkisâr edip rîze rîze kırıp geçirmek maʹnâsınadır; tılâ maʹnâsından mükerrerdir; yukâlu: دَمْدَمَ الْقَوْمَ وَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ أَيْ طَحَنَهُمْ فَأَهْلَكَهُمْ Ve hışm ve gazab maʹnâsınadır; yukâlu: أَخَذَتْهُ الدَّمْدَمَةُ أَيِ الْغَضَبُ Ve bir adama hışm ve gazabla gümürdenerek söz söylemek ve alabanda vermek maʹnâsınadır; yukâlu: دَمْدَمَ عَلَيْهِ إِذَا كَلَّمَهُ مُغْضَبًا
اَلدَّمْدَمَةُ [ed-demdemet] (ʹalâ-vezni اَلزَّلْزَلَة [ez-zelzelet]) Bir nesneyi pâymâl edip yere yapıştırmak; yukâlu: دَمْدَمْتُ الشَّيْءَ إِذَا أَلْزَقْتَهُ بِالْأَرْضِ وَطَحْطَحْتَهُ Ve طَحْطَحَةٌ [ṯaḩṯaḩat] pâymâl edip rîze rîze etmeğe derler. Ve
دَمْدَمَةٌ [demdemet] Helâk etmeğe dahi derler; yukâlu: دَمْدَمَ اللهُ عَلَيْهِمْ أَيْ أَهْلَكَهُمْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı