اَلدَّمَالُ [ed-demâl] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Müddet-i medîdeden kalmış çürümüş siyâh hurmâya denir ki tenâvüle salâhiyyeti kalmamış ola; tekûlu: مَا قَدَّمُونَا إِلَّا دَمَالًا وَهُوَ التَّمْرُ الْعَفِنُ الْأَسْوَدُ الْقَدِيمُ Ve denizin taşra attığı hâr u hâşâk makûlesine denir. Ve gübreye ve fışkıya denir. Ve davarın basıp çiğneyip telvîs ve murdâr eylediği gübre ve toprak makûlesi çirke denir. Ve henüz idrâk etmeksizin kararıp tebâh olmuş hurmâ koruğuna denir.
اَلدَّمَالُ [ed-demâl] (dâl’ın fethiyle) Fışkı, سِرْجِينٌ [sircîn] maʹnâsına. Ve
دَمَالٌ [demâl] Çürümüş hurmâya dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı