ed-delûk ~ اَلدَّلُوكُ

Kamus-ı Muhit - الدلوك maddesi

اَلدَّلُوكُ [ed-delûk] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Bedene sürüp ovuşturacak nesneye denir, tîb ve dühn gibi; yukâlu: تَدَلَكَّ بِدَلُوكٍ وَهُوَ مَا يُدَلَّكُ بِهِ مِنْ طِيبٍ وَغَيْرِهِVe

دَلُوكٌ [Delûk] Ḩaleb türâbında bir mevziʹ adıdır. Mütercim der ki دَلُوكٌ [Delûk] ʹAyntâb kazâsında bir kalʹa-i kadîme olup hâlen bir karye-i kebîre olmuştur, ebniye-i kadîme âsârını müştemildir ve Mütenebbî kasâ΄idinin birinde zikr eylemiştir.

اَلدُّلُوكُ [ed-dulûk] (سُلُوكٌ [sulûk] vezninde) Güneş batmak, ʹalâ-kavlin sararmak yâhûd zevâle varmak yâhûd vasat-ı semâdan zâ΄il olmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَلَكَتِ الشَّمْسُ دُلُوكًا إِذَا غَرَبَتْ أَوِ اصْفَرَّتْ أَوْ مَالَتْ أَوْ زَالَتْ عَنْ كَبِدِ السَّمَاءِ

Vankulu Lugatı - الدلوك maddesi

اَلدَّلُوكُ [ed-delûk] (dâl’ın fethi ve lâm’ın zammı ve meddiyle) Şol nesnedir ki bedene sürerler gerek tîb olsun gerek gayr nesne olsun.

اَلدُّلُوكُ [ed-dulûk] (zammeteynle) Gün zevâle varmak; yukâlu: دَلَكَتِ الشَّمْسُ دُلُوكًا إِذَا زَالَ Ve kâle taʹâlâ: ﴿أَقِمِ الصَّلٰوةِ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلٰى غَسَقِ اللَّيْلِ﴾ (الإسراء 78) Ve baʹzılar eyitti: دُلُوكُ شَمْسٍ [dulûku şems] gurûb-ı şems maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı