er-remeket ~ اَلرَّمَكَةُ

Kamus-ı Muhit - الرمكة maddesi

اَلرَّمَكَةُ [er-remeket] (fetehâtla) Kısrak ata denir. Ve döl için ittihâz olunan kısrak beygire denir; cemʹi رَمَكٌ [remek]tir, cemʹü’l-cemʹi أَرْمَاكٌ [ermâk]tır. Mü΄ellif اَلْفَرَسُ وَالْبِرْذَوْنَةُ تُتَّخَذُ لِلنَّسْلِ ʹibâretiyle beyân eylemekle muktezâ-yı siyâk vasf-ı mezkûr ikisine de sıfat olmaktır, lâkin şârih yalnız بِرْذَوْنَةٌ [birževnet]e tahsîs eylemekle o resme terceme olundu; tekûlu: رَكِبْتُ الرَّمَكَةَ أَيِ الْفَرَسَ أَوِ الْبِرْذَوْنَةَ تُتَّخَذُ لِلنَّسْلِ Ve zaʹîf ve bî-mecâl adama da ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ رَمَكَةٌ يَرْكَبُ الرَّمَكَةَ أَيْ ضَعِيفٌ

اَلرُّمْكَةُ [er-rumket] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Kül rengine denir ki bozluktur; yukâlu: بِهِ رُمْكَةٌ أَيْ لَوْنُ الرَّمَادِ Mü΄ellif vech-i mezkûr üzere bunu levn-i remâd ile tefsîr eyledi, lâkin Nihâye’de كُدُورَةٌ [kudûret] ile beyân ve zikr olunan رَامِكٌ [râmik]i bundan tasvîg eylemiştir. Ve Esâs’ta وُرْقَةٌ فِي سَوَادٍ ʹibâretiyle tefsîr olunmakla karamtık boz olur, pes bu kavllere göre kül renginden koyu karamtık olur. Ve Mukaddimetu’l-Edeb’de pek kızıl renkle beyân eylemiştir ki şiddet-i humretten siyâha mâ΄il görüne, fe’lyunzar.

Vankulu Lugatı - الرمكة maddesi

اَلرَّمَكَةُ [er-remeket] (fethateynle) Beygir kısmının mü΄ennesi, yund maʹnâsına.

اَلرُّمْكَةُ [er-rumket] (râ’nın zammı ve mîm’in sükûnuyla) Deve renklerinden bir renktir. Ebû ʹUbeyd eyitti: اَلْأَرْمَكُ [el-ermek] hemzenin ve mîm’in fethiyle şol devedir ki onun doruluğu gâlib olup siyâha mâ΄il ola; yukâlu: جَمَلٌ أَرْمَكُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı