اَلرُّوَيْبِضَةُ [er-ruvaybiḋat] رَابِضَةٌ [râbiḋat]ın musaggarıdır; hakîr ve sâfil ve bî-haysiyyet ü iʹtibâr kimseye ıtlâk olunur ki maʹâlî-i umûrdan ʹâciz ve talebinden kâʹid olur. Tâ΄ mübâlaga içindir; ve minhu’l-hadîsu: أَنَّ النَّبِيَّ عَلَيْهِ السَّلاَمُ ذَكَرَ مِنْ أَشْرَاطِ السَّاعَةِ ḣأَنْ يَنْطِقَ الرُّوَيْبِضَةُ فِي أَمْرِ الْعَامَّةِḢ قِيلَ وَمَا الرُّوَيْبِضَةُ يَا رَسُولَ اللهِ قَالَ ḣالرَّجُلُ التَّافِهُḢ أَيِ الْحَقِيرُ Yaʹnî eşrât-ı sâʹatin birisi de esâfil-i nâstan olanlar hall ü ʹakd-i umûr-ı nâsa ihtilât ve o bâbda re΄y ve tedbîr eder olalar. Ve bu vech-i mezkûr üzere tefsîr-i nebevîdir.
اَلرُّوَيْبِضَةُ [er-ruveybiḋat] (râ’nın zammıyla ve vâv’ın fethiyle tasgîr sîgası üzere) Hadîs-i şerîfte vâkiʹ olduğu üzere recül-i hakîre derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı