es-seḣâḣîn ~ اَلسَّخَاخِينُ

Kamus-ı Muhit - السخاخين maddesi

اَلسَّخَاخِينُ [es-seḣâḣîn] (سَلَاطِينُ [selâṯîn] vezninde) Ekincilerin bel taʹbîr ettikleri âletlere denir; müfredi سِخِّينٌ [siḣḣîn]dir, سِكِّينٌ [sikkîn] vezninde, Cevherî’nin tevehhümü gibi أَمِيرٌ [emîr] vezninde değildir. Ve kassâb bıçaklarına denir yâhûd ʹâmm ve mutlaktır. Ve

سِخِّينٌ [siḣḣîn] (سِكِّينٌ [sikkîn] vezninde) Âteş küreğinin ele yapışacak sapına denir.

اَلسَّخِينُ [es-seḣîn] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلسِّخِّينُ [es-siḣḣîn] (سِكِّينٌ [sikkîn] vezninde) ve

اَلْمُسَخَّنُ [el-musaḣḣan] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) ve

اَلسُّخَاخِينُ [es-suḣâḣîn] (sîn’in zammıyla فُعَاعِيلُ [fuʹâʹîl] vezninde ki bundan gayrı yoktur) Isınmış nesneye denir; yukâlu: مَاءٌ سَخِينٌ وَسِخِّينٌ وَمُسَخَّنٌ وَسُخَاخِينُ أَيْ حَارٌّ ve yukâlu: هُوَ سَخِينُ الْعَيْنِ ضِدُّ قَرِيرُ الْعَيْنِ Ke-mâ zukire. Ve

ضَرْبٌ سِخِّينٌ [ḋarbun siḣḣîn] Şol şedîd ve mûlim darba ıtlâk olunur ki dokunduğu yeri âṯeş gibi kızgın eder; yukâlu: ضَرْبٌ سَخِينٌ أَيْ مُولِمٌ حَارٌّ

Vankulu Lugatı - السخاخين maddesi

اَلسُّخَاخِينُ [es-suḣâḣîn] (sîn’in zammı ve ḣâ’nın kesri ve meddiyle فُعَاعِيلٌ [fuʹâʹîl] vezni üzere) Kezâlik ıssı maʹnâsınadır. Ve kelâm-ı ʹArabda bundan gayrı فُعَاعِيلٌ [fuʹâʹîl] vezni üzere kelime işitilmemiştir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı