اَلسَّحْنَةُ [es-saḩnet] ve
اَلسَّحْنَاءُ [es-saḩnâ΄] (sîn’lerin fethi ve ḩâ’ların sükûnuyla ve fetehâtla) Beşere-i bedenin ter ü tâzeliğine ve berg-i semen gibi mülâyemetine ve nâzüklüğine denir; yukâlu: أَعْجَبَنِي سَحْنَةُ بَشَرَتِهِ وَسَحْنَاؤُهُ أَيْ لِينُهُ وَنَعْمَتُهُ Ve hey΄et ve üslûb maʹnâsınadır ki Türkî-i kadîmde kılık taʹbîr olunur; yukâlu: هُوَ حَسَنُ السَّحْنَةِ وَالسَّحْنَاءِ أَيِ الْهَيْئَةِ Ve renk ve levn maʹnâsınadır; yukâlu: مَا أَحْسَنَ سَحْنَتَهُ وَسَحْنَاءَهُ أَيْ لَوْنَهُ
اَلسَّحْنَاءُ [es-saḩnâ΄] (sîn’in fethi ve ḩâ’nın sükûnu ve elifin meddiyle) Bi-maʹnâhâ; yukâlu: إِنَّهُ لَحَسَنُ السَّحْنَاءِ Ve Ferrâ اَلسَّحَنَاءُ ve اَلثَّأَثَاءُ der idi fethateynle. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: Ben bir ehadı işitmedim Ferrâ’dan gayrı ki سَحَنَاءُ ve ثَأْدَاءُ diye fethateynle. Ve ثَأْدَاءُ [šamp;e΄dâ΄] أَمَةٌ [emet]tir câriye maʹnâsına. Ve İbn Keysân سَحْنَاءُ [saḩnâ΄] ve ثَأْدَاءُ [šamp;e΄dâ΄]da tahrîk olunduğu harf-i halktan ötürüdür dedi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı