es-sinân ~ اَلسِّنَانُ

Kamus-ı Muhit - السنان maddesi

اَلْمُسَانَّةُ [el-musânnet] (teşdîd-i nûn’la مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve

اَلسِّنَانُ [es-sinân] (قِتَالٌ [ḵitâl] vezninde) Buğur deve nâkaya aşmağa çökertmek için ağzıyla kavrayarak ensesine düşüp kovmak maʹnâsınadır; yukâlu: اَلْفَحْلُ يُسَانُّ النَّاقَةَ مُسَانًّا وَسِنَانًا أَيْ يَكْدِمُهَا وَيَطْرُدُهَا حَتَّى يُنَوِّخَهَا لِيَسْفِدَهَا

Vankulu Lugatı - السنان maddesi

اَلسِّنَانُ [es-sinân] (sîn’in kesri ile) Bi-maʹnâhâ; tekûlu: اَلْفَحْلُ يُسَانُّ النَّاقَةَ مُسَانَّةً وَسِنَانًا إِذَا طَرَدَهَا حَتَّى تَنُوخَهَا لِيَسْفِدَهَا Ve

سِنَانٌ [sinân] Bileği taşına dahi derler. Ve

سِنَانٌ [sinân] Gönder demirine dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı