اَلسَّمَيْدَعُ [es-semeydaʹ] (sîn’in ve mîm’in ve dâl’ın fethiyle, bunda sîn’in zammı hatâdır) Şol seyyid ve zî-şân adama denir ki kerîm ve şerîf ve sehî ve hânedân ve mizyâf ola; yukâlu: فُلاَنٌ سَمَيْدَعٌ أَيْ سَيِّدٌ كَرِيمٌ شَرِيفٌ سَخِيٌّ مُوَطَّأُ الْأَكْنَافِ Ve bahâdır adama denir; yukâlu: رَجُلٌ سَمَيْدَعٌ أَيْ شُجَاعٌ Ve sibâʹdan kurda denir. Ve umûr ve mesâlihinde cüst ve çâlâk adama denir; yukâlu: هُوَ سَمَيْدَعٌ أَيْ خَفِيفٌ فِي حَوَائِجِهِ Ve kılıca denir. Ve bir recülün ʹalemidir. Ve Semeydaʹ bint Ḵays sahâbiyyedir. Ve Berâ΄ b. Ḵays b. ʹAttâb’ın feresi ismidir.
اَلسَّمَيْدَعُ [es-semeydaʹ] (sîn’in ve mîm’in ve dâl’ın fethleriyle) Şol ulu kimsedir ki muvaṯṯa΄u’l-eknâf ola, yaʹnî âyende ve revendesi çok ola; sîn’in zammı câ΄iz değildir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı