اَلسَّنْدَرَةُ [es-senderet] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Sürʹatle gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَنْدَرَ الرَّجُلُ إِذَا أَسْرَعَ Ve
سَنْدَرَةٌ [senderet] Bir nevʹ ölçek adıdır ki be-gâyet vâsiʹ olur. Ve bir gûne şecer ismidir ki ondan yay ve ok düzerler; bu şecer Fârisîde ġûş ve Türkîde kayın ağacı dedikleri metîn ağaçtır. Ve bir hatun ismidir ki dâ΄imâ tâm ve vâfî ölçek ile buğday beyʹ eder idi. Şârih der ki İmâm ʹAlî kerremallâhu vechehu hazretlerinin işbu: “أَنَا الَّذِي سَمَّتْنِي أُمِّي حَيْدَرَهْ || كَلَيْثِ غَابَاتٍ غَلِيظِ الْقَصَرَهْ|| أَكِيلُكُمْ بِالسَّيْفِ كَيْلَ السَّنْدَرَهْ” ürcûzesinde سَنْدَرَةٌ [senderet] lafzı zikr olunan iki maʹnâya da muhtemeldir.
اَلسَّنْدَرَةُ [es-senderet] (sîn’in fethi ve nûn’un sükûnuyla ve dâl’ın fethiyle) Bir cins büyük kîlenin ismidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı