eṡ-ṡadm ~ اَلصَّدْمُ

Kamus-ı Muhit - الصدم maddesi

اَلصَّدْمُ [eṡ-ṡadm] (هَدْمٌ [hedm] vezninde) Bir pek nesneyi kendi gibi bir pek nesneye vurup çarpmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَدَمَ الْحَجَرَ بِالْحَجَرِ صَدْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ضَرَبَهُ بِهِ Ve bir adama bir müşkil iş isâbet eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: صَدَمَهُ أَمْرٌ شَدِيدٌ إِذَا أَصَابَهُ Ve öte kakıştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَدَمَهُ إِذَا دَفَعَهُ

Vankulu Lugatı - الصدم maddesi

اَلصَّدْمُ [eṡ-ṡadm] (ṡâd’ın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Bir kimseye cesedle vurmak; tekûlu: صَدَمَهُ صَدْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ضَرَبَهُ بِجَسَدِهِ Ve fi’l-hadîsi: “اَلصَّبْرُ عِنْدَ الصَّدْمَةِ الْأُولَى” Yaʹnî “Her musîbetin nihâyeti sabrdır, lâkin mahmûd olan musîbetin ibtidâ nüzûlünde olan sabrdır.” Ve Cevherî bu hadîs-i şerîfi صَدِمَتَانِ tefsîrinden sonra getirmiştir, münâsib olan mukaddem getirmektir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı