eṡ-ṡiddîḵ ~ اَلصِّدِّيقُ

Kamus-ı Muhit - الصديق maddesi

اَلصِّدِّيقُ [eṡ-ṡiddîḵ] (سِكِّيتٌ [sikkît] vezninde ki mübâlaga sîgasıdır) Kesîrü’s-sıdk adama denir; yukâlu: رَجُلٌ صِدِّيقٌ أَيْ كَثِيرُ الصِّدْقِ Burada kesret devâmdan kinâyedir. Ve

صِدِّيقٌ [Ṡiddîḵ] Şeyhü’l-hulefâ΄i’r-râşidîn Ebû Bekr radıyallâhu ʹanhu hazretlerinin lakablarıdır, emr-i miʹrâcı işittiği anda tasdîk eylediği için telkîb olundu. Ve tâbiʹînden Ebû Hind’in ismidir. Ve Muḩammed b. Muḩammed el-Belḣî nâm muhaddisin ceddi ismidir. Ve Ebu’ṡ-Ṡiddîḵ Bekr b. ʹAmr en-Nâcî et-Tâbiʹî künyesidir, rivâyet-i hadîs eylemiştir. Ve Ḣuşnâm b. Ṡadîk ki أَمِيرٌ [emîr] veznindedir, ʹalâ-kavlin سِكِّيتٌ [sikkît] veznindedir, muhaddistir.

اَلصَّدِيقُ [eṡ-ṡadîḵ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Gerçek sözlü râst-gûy adama denir; yukâlu: رَجُلٌ صَدِيقٌ وَصَدِيقُ صِدْقٍ بِالْإِضَافَةِ مُبَالَغَةً Ve gerçek dosta ıtlâk olunur; müfredi ve cemʹi ve müzekker ve mü΄ennesi berâberdir ve mü΄ennesinde صَدِيقَةٌ [ṡadîḵat] dahi denir; cemʹiأَصْدِقَاءُ [aṡdiḵâ΄] gelir ve صُدَقَاءُ [ṡudeḵâ΄] gelir, كُرَمَاءُ [kuremâ΄] vezninde ve صُدْقَانٌ [ṡudḵân] gelir ṡâd’ın zammıyla ve cemʹü’l-cemʹi أَصَادِقُ [eṡâdiḵ] gelir.

Vankulu Lugatı - الصديق maddesi

اَلصِّدِّيقُ [eṡ-ṡiddîḵ] (ṡâd’ın kesri ve dâl’ın kesri ve teşdîdiyle فِسِّيقٌ [fissîḵ] vezni üzere) Dâ΄imâ tasdîk üzere olan kimse. Ve kavlin fiʹli ile tasdîk eden kimse.

اَلصَّدِيقُ [eṡ-ṡadîḵ] (ṡâd’ın fethi ve dâl’ın kesri ve meddiyle) Dost olan kimse.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı