eṡ-ṡalmeʹat ~ اَلصَّلْمَعَةُ

Kamus-ı Muhit - الصلمعة maddesi

اَلصَّلْمَعَةُ [eṡ-ṡalmeʹat] (زَوْبَعَةٌ [zevbeʹat] vezninde) Zât ve nesebi nâ-maʹlûm, bî-vücûd kimseye denir; yukâlu: هُوَ صَلْمَعَةُ بْنُ قَلْمَعَةَ أَيْ لاَ يُعْرَفُ هُوَ وَلاَ أَبُوهُ Ve

صَلْمَعَةٌ [ṡalmeʹat] Masdar olur, bir nesneyi kökünden koparmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَلْمَعَ الشَّيْءَ إِذَا قَلَعَهُ Ve tırâş eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: صَلْمَعَ رَأْسَهُ إِذَا حَلَقَهُ Ve bir nesneyi sıyrıncak eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: صَلْمَعَهُ إِذَا مَلَّسَهُ Ve müflis olmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَلْمَعَ فُلاَنٌ إِذَا أَفْلَسَ

Vankulu Lugatı - الصلمعة maddesi

اَلصَّلْمَعَةُ [eṡ-ṡalmeʹat] (ʹalâ-vezni اَلدَّحْرَجَة [ed-daḩrecet]) Bir nesneyi aslından kalʹ etmektir, Aḩmer rivâyeti üzere; yukâlu: صَلْمَعْتُ الشَّيْءَ إِذَا قَلَعْتَهُ مِنْ أَصْلِهِ Ve Ferrâ eyitti: صَلْمَعَةٌ[ṡalmeʹat] tırâş etmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَلْمَعَ رَأْسَهُ إِذَا حَلَقَهُ Ve müflis olmak maʹnâsına da gelir, صَلْقَعَةٌ [ṡalḵaʹat] gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı