اَلطُّلَاطِلَةُ [eṯ-ṯulâṯilet] (عُلاَبِطَةٌ [ʹulâbiṯat] vezninde) Âfet ve dâhiyeye denir. Ve boğazın içinde olan etçeğize yâhûd nesne yutacak yerinin ucunda olan yumruca ete denir; ʹalâ-kavlin küçük dil düşmeğe denir ki ʹillettir, boğazdan taʹâm ve şarâb sühûletle geçmez olur. Ve Mâlik nâm kimsenin pederi ismidir. Mezbûr Mâlik taraf-ı Hazret-i Nebevî’ye hezl ve istihzâ kabîhasına cesâret edenlerin birisidir. Ve
طُلَاطِلَةٌ [ṯulâṯilet] Eşek kısmına mahsûs bir maraz adıdır ki aslâblarında tahaddüs edip zuhûrlarını katʹ ve ifnâ eder.
اَلطُّلَاطِلَةُ [eṯ-ṯulâṯilet] (ṯâ΄-i evvelin zammı ve sânînin kesriyle) Şol marazdır ki onun devâsı olmaya. Ve âfete dahi derler, dâhiye maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı