اَلْعَقْوُ [el-ʹaḵv] (عَفْوٌ [ʹafv] vezninde) Kuyu kazıp bir tarafından su çıkarmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَقَا الرَّجُلُ عَقْوًا إِذَا حَفَرَ الْبِئْرَ فَأَنْبَطَ مِنْ جَانِبِهَا Ve yukarı ağıp yükselmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَقَا الْعَلَمُ إِذَا عَلَا وَارْتَفَعَ Ve bir nesneden hoşlanmayıp iğrenmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَقَا الْأَمْرَ يَعْقُو وَيَعْقِي مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا كَرِهَهُ
اَلْعَقْوُ [el-ʹaḵv] (ʹayn’ın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Bir nesneyi menʹ edip alıkomak; yukâlu: عَقَاهُ يَعْقُوهُ إِذَا عَاقَهُ عَلَى الْقَلْبِ مِنْهُ بِتَبْدِيلِ الْحُرُوفِ عَنْ مَكَانِهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı