el-ʹaḵûḵ ~ اَلْعَقُوقُ

Kamus-ı Muhit - العقوق maddesi

اَلْعَقُوقُ [el-ʹaḵûḵ] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Gebe kısrağa denir, katʹ-ı ʹaḵr ve katʹ-ı şübhe eylediğine yâhûd hamli maktûʹ ve meczûm olduğuna mebnîdir; yukâlu: فَرَسٌ عَقُوقٌ أَيْ حَامِلٌ Ve gebe olmayan kısrağa denmekle zıdd olur; yukâlu: فَرَسٌ عَقُوقٌ أَيْ حَائِلٌ Baʹzılar ʹindinde gebe olmayan عَقُوقٌ [ʹaḵûḵ] ıtlâkı tefe΄΄ül cihetiyledir. Cemʹi عُقُقٌ [ʹuḵuḵ]tur zammeteynle ve cemʹü’l-cemʹi عِقَاقٌ [ʹiḵâḵ]tır, كِتَابٌ [kitâb] vezninde. Ve “طَلَبَ الْأَبْلَقَ الْعَقُوقَ” meseli ki mümteniʹü’l-husûl olan nesneyi taleb maʹrizinde darb olunur, “ب،ل،ق” mâddesinde beyân olundu. Ve نَوَى الْعَقُوقِ [neva’l-ʹaḵûḵ] ıtlâk ettikleri hurmâ çekirdeği ki be-gâyet yumuşak olmakla ağızda çiğnenir. Gebe atlar mülâyemetinden nâşî geveleyip ekl ettikleri için ıtlâk olundu.

اَلْعُقُوقُ [el-ʹuḵûḵ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلْمَعَقَّةُ [el-meʹaḵḵat] (مَحَبَّةٌ [meḩabbet] vezninde) Veled peder ve mâderine ʹisyân eylemek maʹnâsınadır ki şakk-ı ʹasâ-yı tâʹat eder; yukâlu: عَقَّ وَالِدَهُ عُقُوقًا وَمَعَقَّةً مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ ضِدُّ بَرَّهُ

Vankulu Lugatı - العقوق maddesi

اَلْعَقُوقُ [el-ʹaḵûḵ] (ʹayn’ın fethi ve ḵâf’ın zammı ile) Hâmile olan at. Ve مُعِقٌّ denmez, illâ lügat-ı rediyyede. Pes bu nevâdirdendir. Ve fi’l-meseli: “طَلَبَ الْأَبْلَقُ الْعَقُوقَ” Yaʹnî muhâl taleb etti, zîrâ أَبْلَقُ [eblaḵ] erkeğe derler ve erkek hod hâmile olmaz.

اَلْعُقُوقُ [el-ʹuḵûḵ] (zammeteynle) Vâlid ve vâlidenin sözlerin tutmayıp rencîde etmek.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı