el-ʹalcen ~ اَلْعَلْجَنُ

Kamus-ı Muhit - العلجن maddesi

اَلْعَلْجَنُ [el-ʹalcen] (ضَيْفَنٌ [ḋayfen] vezninde ki nûn’u zâ΄idedir) Eti sımsıkı tıknaz olan nâkaya denir. Ve lâübâliyâne olan ʹavrete denir, مَرْأَةٌ مَاجِنَةٌ maʹnâsına; yukâlu: هِيَ عَلْجَنٌ أَيْ مَاجِنَةٌ Mütercim der ki bi’l-münâsebe baʹzı mahallerde dahi zikr olunmuştur ki istiʹmâlât-ı ʹArabdan بَسْطٌ [basṯ] ve قَبْضٌ [ḵabḋ] taʹbîr olunan bir tarîka dahi vardır. بَسْطٌ [basṯ] ziyâde ve قَبْضٌ [ḵabḋ] noksân eylemekten ʹibârettir. Meselâ bir maʹnâda mübâlaga kasdına mebnî kelimenin âhirine mîm yâhûd nûn harflerini ziyâde ederler: شَدْقَمٌ [şedḵam] ve زَرْقَمٌ [zerḵam] ve رَعْشَنٌ [raʹşen] ve عَلْجَنٌ [ʹalcen] gibi. Pes burada عَلْجَنٌ [ʹalcen] be-gâyet bâk ve mübâlâtsız perde-bîrûn ʹavret demek olur, fe’lyuhfaz.

Vankulu Lugatı - العلجن maddesi

اَلْعَلْجَنُ [el-ʹalcen] (ʹalâ-vezni جَعْفَر [caʹfer] nûn’un ziyâdesiyle) Şol nâkadır ki eti sık olup müctemiʹ ola, مُكْتَنِزُ اللَّحْمِ maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı