el-ḵunyet ~ اَلْقُنْيَةُ

Kamus-ı Muhit - القنية maddesi

اَلْقِنْيَةُ [el-ḵinyet] (ḵâf’ın kesri ve zammıyla) Kazanca denir; cemʹi قِنَى [ḵinâ] gelir ḵâf’ın kesri ve zammı ve elifin kasrıyla; yukâlu: هَذِهِ قِنْيَتُهُ أَيْ مَا اكْتَسَبَهُ

Vankulu Lugatı - القنية maddesi

اَلْقِنْيَةُ [el-ḵinyet] ve

اَلْقُنْيَةُ [el-ḵunyet] (ʹale’l-vezneyni’l-mezbûreyn) Bi-maʹnâhumâ eyzan; tekûlu: قَنَوْتُ الْغَنَمَ وَغَيْرَهَا قِنْوَةً وَقُنْوَةً وَقَنَيْتُ قِنْيَةً وَقُنْيَةً إِذَا جَعَلْتَهَا لِنَفْسِكَ لَا لِلتِّجَارَةِ Ve

قِنْيَةٌ [ḵinyet] Câriyeyi oğlancıklarla oynamadan menʹ edip evde hıfz ve setr etmeğe dahi derler; yukâlu: قُنِيَتِ الْجَارِيَةُ تُقْنَى قِنْيَةً عَلَى مَا لَمْ يُسَمَّ فَاعِلُهُ إِذَا مُنِعَتْ مِنَ اللَّعِبِ مَعَ الصِّبْيَانِ وَسُتِرَتْ فِي الْبَيْتِ Cevherî eydür: Bu Ebû Saʹîd’in İbnu’s-Sikkît’ten olan rivâyetidir. Ve mezbûrdan فُنِّيَتِ الْجَارِيَةُ تَفْنِيَةً kelimesin fâ’yla su΄âl ettim, bilmem diye cevâb verdi dedi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı